KİRA HUKUKUNDA TAHLİYE TAAHHÜTNAMESİ
I-) Tahliye Taahhütnamesi Nedir?
“Tahliye taahhütnamesi” genellikle kiracı ve ev sahibi arasındaki anlaşmazlıklarda kullanılan bir belgedir. Bu belge, kiracının, belirli bir tarihte ya da süre içerisinde, kira sözleşmesinin sona ermesi ve evi boşaltması konusunda bir taahhüt verdiğini gösterir. Tahliye taahhütnamesi genellikle kira sözleşmesinin sonlanması için ihtiyaç duyulan süreçlerde kullanılır. Kiracı, taahhütname ile belirli bir tarihte evi boşaltmayı kabul eder. Böylelikle, ev sahibi de bu taahhütnameyi bir delil olarak kullanabilir. Bu belge, genellikle yazılı olarak düzenlenir ve her iki tarafın da anlaşmazlık yaşaması durumunda yasal bir dayanak oluşturur.
Kiracı, taahhütnamede belirtilen tarihe kadar evi boşaltmazsa ev sahibi yasal yollara başvurabilir ve tahliye sürecini başlatabilir. Tahliye taahhütnamesi, kira sözleşmelerinin sonlandırılması sürecinde güvenliği sağlamak adına kullanılır. Taraflar arasında anlaşmazlık yaşanmaması ve her iki tarafın da haklarının korunması için bu belgenin düzenlenmesi önerilir. Yine de bu tür belgelerin hazırlanması veya imzalanması öncesinde, tarafların yasal düzenlemelere ve sözleşmeye ilişkin detaylara dikkat etmeleri, konuya hakim bir avukattan hukuki destek almaları önemlidir.
II-) Tahliye Taahhütnamesinin Geçerlilik Şartları
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 352/1’e göre; “Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir.” Maddeden de anlaşılacağı üzere, tahliye taahhütnamesi birtakım “geçerlilik şartlarına” sahiptir.
A-) Yazılılık
Her şeyden önce, tahliye taahhütnamesi “yazılı” olmak zorundadır. Aksi durumda ortada bir tahliye taahhütnamesi olduğundan bahsedilemez. Buradaki yazılılık unsuru, resmi şekle tabi değildir. Yani “adi yazılı” tahliye taahhütnamesi; örnek verecek olunursa herhangi bir kağıda elle yazılıp imza altına alınan bir taahhütname dahi, yazılılık unsurunu karşılar.
B-) Tarafların İmzası
Tahliye taahhütnamesi kiracı ve kiraya veren tarafından imza altına alınmalıdır. Taahhütname, kiracı veya onun yetkili temsilcisi dışında biri tarafından imzalanırsa geçersiz kabul edilecektir (yetkili temsilci, tahliye taahhütnamesi imzalamak üzere özel olarak yetkilendirilmiş olmalıdır). Aynı şekilde kiraya veren de taahhütnameyi imza altına almak zorundadır. Kiraya veren dışında başka bir kimseye verilen taahhüt, geçerlilik taşımayacaktır.
C-) Tarih İbaresi
Tahliye taahhütnamesi, ilgili maddede belirtildiği üzere, kiracının kiralananı hangi tarihte boşaltacağını açık olarak içermelidir. Üzerinde tarih bulunmayan bir tahliye taahhütnamesinin geçerliliğinden bahsedilemez. Bu tarih, kiralananın teslim alınmasından sonraki bir tarih olmalıdır.
III-) Kiraya Verenin Başvuru Hakkı
İlgili madde kiraya verenin tahliye taahhüdünü, taahhüt metnindeki tarihten itibaren bir ay içinde, icra ya da dava yoluyla işleme koyması gerektiğini düzenlemiştir. Bu bir aylık süre hak düşürücü süre olduğundan, sürenin geçmesiyle birlikte kiraya verene tanınan bu hak da ortadan kalkacaktır. Yani; kiraya veren, hak kaybına uğramamak ve kiracının tahliyesini sağlayabilmek için taahhütname üzerindeki tarihten itibaren bir ay içinde (örneğin taahhütte belirtilen tarih 15 Kasım 2023 ise 15 Aralık 2023 tarihine kadar) belirtilen yollardan birine müracaat etmelidir.
IV-) Yüksek Mahkeme Kararı
“…somut olay incelendiğinde; davacı vekili davalı …’un dava konusu taşınmazda 05.03.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince aylık 3.350TL kira bedeli ile kiracı olduğunu, davalının dört yıldır kiracı olarak bulunduğu işyerini son dönem başından sonra verdiği 14.03.2013 tarihli taahhütname ile 04.03.2014 tarihinde boşaltacağını kayıtsız ve şartsız olarak kabul ettiğini, davalının yazılı taahhüdüne uymadığını ileri sürerek taahhüt nedeniyle kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davaya dayanak yapılan tahliye taahhüdünün davacı tarafça kira sözleşmesinin imza edildiği tarihten önce alındığını, davacının, taşınmazın kiracı sıfatıyla kullanılabilmesinin ön şartı olarak ileri sürdüğü taahhütnameyi müvekkiline manevi cebir altında imzalattığını, bu şekilde imza edilen taahhüt tarafların gerçek iradelerini yansıtmaktan uzak olduğundan geçerli olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş ise de yukarıda da belirtildiği üzere TMK’nin 6 ve HMK’nin 190. maddesi gereğince ispat yükü, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Tahliye taahhütnamesinin kira sözleşmesinden önce imzalatıldığını iddia eden davalı kiracı bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 28.09.2021, E. 2017/975, K. 2021/1108)
NOT: Bu yazımız, bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. İzinsiz paylaşılması halinde, hukuki süreç başlatılacaktır.
Dike Hukuk ile iletişime geçmek için: https://wa.me/905337608453