HPV AŞISININ TÜRKİYE’DEKİ HUKUKİ DURUMU
HPV aşısının Türkiye’deki hukuki durumu, uzun yıllar boyunca bireylerin sağlık hakkına erişimini doğrudan etkileyen bir tartışma konusu olmuştur. Human Papilloma Virüsü (HPV), başta rahim ağzı kanseri olmak üzere, anüs, penis, ağız-yutak ve gırtlak gibi bölgelerde de kansere yol açabilmektedir. HPV virüsü, cinsel yolla bulaşan oldukça yaygın bir virüstür. Dünya Sağlık Örgütü’nün de önerdiği şekilde, bu virüse karşı en etkili korunma yöntemi HPV aşısıdır. Ancak Türkiye’de bu aşıyı bireyler, uzun yıllar boyunca kendi imkânlarıyla temin etmek zorunda kalmıştır. HPV aşısı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanmayan bir sağlık hizmeti olmuştur. Bu durum, hem ekonomik eşitsizliği derinleştirmiş hem de sağlık hakkına erişimde adaletsizliğe neden olmuştur.
Toplum sağlığını ilgilendiren bu önemli konuda yıllar içerisinde giderek büyüyen bir hukuki mücadele yürütülmüştür. Mahkemelerce verilen emsal kararlar ve kamuoyu baskısıyla birlikte 2025 yılı sonuna gelindiğinde HPV aşısı nihayet ulusal aşı programına dahil edilerek ücretsiz hale getirilmiştir. Bu yazıda HPV aşısının Türkiye’deki hukuki süreci, yargı kararları, uygulamadaki değişiklikler ve bireylerin geçmişe dönük hak arayışları detaylı biçimde ele alınacaktır.
I. Türkiye’de HPV Aşısı, Hukuki Mücadelenin Başlangıcı ve Emsal Kararlar
Türkiye’de HPV aşısı 2007 yılından itibaren eczanelerden temin edilebilmekteydi. Ancak SGK tarafından “koruyucu sağlık hizmeti” olarak değerlendirildiği için geri ödeme kapsamında bulunmuyordu. Bu durum, aşının yalnızca kişisel ödeme ile erişilebilir durumda olmasına yol açmaktaydı. Bu da, sağlık hakkı açısından ciddi bir sorun teşkil etmekteydi. Anayasa’nın 56. maddesi ile güvence altına alınan sağlık hakkının ihlal edildiğini düşünen bireyler, kendi ödedikleri aşı ücretlerinin SGK tarafından karşılanması talebiyle idareye başvurdu; idarenin ret yanıtı vermesi üzerine iş mahkemelerinde dava açmaya başladılar.
Başlangıçta bu davaların çoğu aleyhe sonuçlanmıştır. Fakat, özellikle 2021 ve 2022 yıllarında hukukçuların ve kamuoyunun artan farkındalığıyla, mahkemeler tarafından emsal nitelikte olumlu kararlar verilmeye başlamıştır. Bu noktada en çok dikkat çeken kararlardan biri Ankara 62. İş Mahkemesi’nin 2022/241 Esas ve 2022/679 Karar sayılı dosyasında verdiği hükümdür. Mahkeme verdiği kararda, HPV aşısının kamusal bir sağlık sorununun önlenmesinde kritik rol oynadığının altını çizmiştir. Aşıyı alan kişinin kamu yararına uygun hareket ettiğini ve sağlık hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkeme, SGK’nın aşı bedelini iade etmesine ve yasal faiz ödemesine karar vermiştir. Benzer yönde kararlar İstanbul, İzmir, Bursa ve Adana’da açılan davalarda da verilmiştir.
Artık mahkemeler, Anayasa’daki sağlık hakkı, sosyal devlet ilkesi ve kamu yararı kavramlarını temel alarak bireylerin harcadıkları aşı bedellerinin SGK tarafından karşılanması gerektiği yönünde içtihat oluşturmaya başlamıştır. Bu gelişmeler, HPV aşısının Türkiye’deki hukuki durumunun birey lehine dönüşmeye başladığını ortaya koymaktadır.
II. 2025’te Başlayan Yeni Hukuki Durum: HPV Aşısının Ücretsiz Hale Gelmesi
2025 yılı Haziran ayında Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamayla, HPV aşısının aynı yılın sonuna kadar ulusal aşı programına dahil edileceği kamuoyuna duyurulmuştur. Bununla birlikte Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği koruyucu sağlık politikalarına önemli bir adım daha atmıştır. Sağlık Bakanlığı, halk sağlığını ilgilendiren önemli bir reformu hayata geçirmiştir.
Bakanlığın açıklamasına göre, HPV aşısı ilk etapta 13 yaşına giren çocuklara, okullarda ya da aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz olarak uygulanacaktır. Uygulamanın hem kız hem de erkek çocukları kapsayacağı belirtilmiştir. Bu yönüyle toplumsal bağışıklık hedeflenmiştir. Aşıyı daha önce almamış 15 yaş üzeri bireyler ise kendi talepleriyle bağlı bulundukları aile sağlığı merkezlerine başvurarak ücretsiz aşı hizmetinden yararlanabilecektir. Aşılama üç doz halinde uygulanacak ve tüm dozlar devlet tarafından ücretsiz olarak temin edilecektir. Başvuru sürecinde, doğrudan sağlık merkezlerinden randevu alınarak aşıya ulaşılabilecektir. Bu süreçlerin takibi ve doz planlaması da e-Nabız sistemi üzerinden kolaylıkla yapılabilecektir.
III. HPV Aşısı Ücretsiz Oldu, Peki Önceden Ücret Ödeyenler Ne Yapmalı?
2025 yılı sonuna kadar HPV aşısını kendi imkânlarıyla temin ederek ücretini ödemiş olan bireyler, bedelin iadesi için hukuki yollara başvurabilirler. Aşının ücretsiz hale gelmiş olması, önceki dönemde ücret ödeyen kişilerin haklarını ortadan kaldırmamaktadır. Aksine, bu hizmetin artık kamu tarafından karşılanıyor olması, geçmişteki eşitsizliği dolaylı biçimde teyit eder niteliktedir. Bu bağlamda, HPV aşısının Türkiye’deki hukuki durumu geçmiş dönemle kıyaslandığında ciddi bir değişim göstermiştir.
Bedel iadesi için öncelikle SGK’ya yazılı başvuruda bulunulmalıdır. Bu başvuruda aşının her dozu için fatura veya ödeme dekontu, uygulamaya dair belge ya da reçete gibi evraklar eksiksiz olarak sunulmalıdır. SGK, bu başvuruları genellikle “koruyucu sağlık hizmeti kapsamında olmadığı” gerekçesiyle reddetmektedir. Ancak SGK’nın red kararına karşı bireyler, 5510 Sayılı Kanun’un 60. ve devamı maddeleri ile Anayasa’nın 56. maddesi ve sosyal devlet ilkesi uyarınca iş mahkemelerinde dava açabilir.
Dava açma süresi SGK’nın ret cevabının tebliğinden itibaren bir yıldır. Ancak SGK’ya başvurunun da aşı bedelinin ödendiği tarihten itibaren beş yıl içinde yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde talep zamanaşımına uğrayacaktır. İş mahkemelerinde açılan bu tür davalarda bilirkişi incelemesi yapılmaktadır. Mahkemeler son dönemde emsal kararlar ışığında çoğunlukla birey lehine hüküm kurmaktadır. Ankara 62. İş Mahkemesi’nin 2022/241 Esas, 2022/679 Karar sayılı dosyasında da olduğu gibi, mahkemeler HPV aşısının kamu sağlığı açısından önemini, bireylerin bu yönde attığı adımların kamu yararı taşıdığını ve bu sebeple bedelin SGK tarafından geri ödenmesi gerektiğini kabul etmektedir.
Geri ödeme süreci, hem idari hem de yargısal olarak teknik ayrıntılar içermektedir. Bu nedenle hak kaybı yaşanmaması için başvuru ve dava sürecinin sağlık hukuku alanında deneyimli bir hukukçu eşliğinde yürütülmesi önemlidir. Belgelerin eksiksiz hazırlanması, başvuru ve dava dilekçelerinin uygun hukuki gerekçeler ve emsal içtihatlarla desteklenmesi gereklidir. Bunlar, bireyin hak arama sürecinde usulden reddedilme riskini ortadan kaldırarak başarı şansını artıracaktır. Sonuç olarak, HPV aşısını 2025 yılı sonundan önce kendi imkânlarıyla yaptıranlar, belirlenen usuller çerçevesinde başvuru yaparak aşı bedelini geri alma hakkına sahiptir.
IV. Sonuç: Türkiye’de HPV Aşısının Hukuki Durumu, Bireysel Davalardan Kamusal Reformlara
HPV aşısının Türkiye’de ücretsiz hale gelmesi, bir sağlık politikası başarısının ötesindedir. Bireylerin kararlı hukuk mücadelesinin kamu politikası üzerinde nasıl dönüştürücü etki yarattığını gösteren somut bir örnektir. Başta kadınlar olmak üzere pek çok birey, anayasal haklarına sahip çıkarak mahkemelere başvurmuştur. Bu başvurular sonucunda alınan yerel mahkeme kararları sayesinde, aşı bedellerinin iadesi mümkün hale gelmiştir. Bu bireysel başarılar bir araya gelerek kamusal baskıyı artırmıştır. Bunun neticesinde, Sağlık Bakanlığı’nın toplum sağlığını gözeten bir adım atmasını sağlamıştır.
Aşının ücretsiz hale gelmesi, geçmişte bu hizmet için ücret ödemiş bireylerin hak arayışını sona erdirmemektedir. Hukuken hâlâ geçerli olan bu talepler, emsal kararlar ışığında ve anayasal güvenceler çerçevesinde mahkemeye taşınabilir. Bu noktada bireylerin belgelerini koruması, yasal sürelere dikkat etmesi ve hukuki destek alması oldukça önemlidir.
Sonuç olarak, HPV aşısına erişimin bir lütuf değil, temel bir sağlık hakkı olduğu anlaşılmıştır. Hukuk yoluyla bireysel olarak kazanılan haklar, kamusal düzeyde büyük bir reformun yolunu açmıştır. Sağlık hakkının, eşitlik ilkesinin ve sosyal adaletin somut örneği, ileride benzer mücadelelere yol gösterici niteliktedir. HPV aşısının Türkiye’deki hukuki durumu özelinde elde edilen bu kazanım, bireysel davaların kamusal dönüşüm yaratma gücünü göstermektedir. Zorunlu aşı uygulamalarının hukuki çerçevesini ele aldığımız şu yazımız da ilginizi çekebilir: Zorunlu Aşı Uygulaması
Cevap Yaz
Tartışmaya katılmak mı istiyorsun?Katkıda bulunmaktan çekinmeyin!