KİŞİSEL VERİLERİN İHLALİNDE NE YAPILMALI?

Bilindiği üzere suç teşkil eden eylemler TCK md. 135 ila md.138 arasında cezai durumları düzenlenmiş olup Kişisel Verilerin Korunması hususu ise ayrı bir kanunla düzenlenmiştir. 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu madde 5/1’e göre kişisel veriler ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemez. Yine KVKK’ya göre herkes veri sorumlusuna başvurarak kendisine ait kişisel verilerin silinmesini, yok edilmesini isteme hakkına sahiptir. Başvuru yoluna gitmenin zorunlu, şikâyet yoluna gitmenin ise seçimlik olması nedeniyle başvurusu zımnen veya açıkça reddedilen ilgili kişinin bir yandan Kurula şikâyette bulunabilmesi, diğer yandan doğrudan adli veya idari yargı yoluna gidebilmesi mümkündür.

I-) YARGI YOLU

Kişisel verileri ihlal edilen kişi, TCK kapsamında ceza mahkemelerine başvuru yapabilir. Kişisel verilerinin işlenmesinden zarar görmesi sebebi ile hukuk mahkemelerinde tazminat davası da açabilmektedir. Kurula siz şikayet edildiyseniz ve sonrasında Kurulca verilen herhangi bir idari para cezası var ise İdari Yargı yoluna gidebilmeniz de mümkündür. Ancak unutmamalı ki, haklılığınızı kanıtlamak için bir avukat yardımı almak elzemdir

II-) KVKK KAPSAMINDA BAŞVURU VE ŞİKAYET YOLU

Kanun, kişisel verilerin korunması kapsamındaki başvurular için kademeli bir başvuru usulü öngörmüştür. İlgili kişilerin, sahip oldukları hakları kullanabilmeleri için öncelikle veri sorumlusuna başvurmaları zorunludur. Bu yol tüketilmeden Kurula şikâyet yoluna gidilemez.

A-) VERİ SORUMLUSUNA BAŞVURU

Kişi rızası olmaksızın işlenen kişisel verilerle ilgili, ilk olarak ilgili kişi veri sorumlusuna başvuru yapmalıdır. KVKK md.11’de veri sorumlusuna başvuru sırasında neler talep edebileceğiniz açıkça sayılmıştır. Örneğin; kişisel verilerinizin işlenip işlenmediğini öğrenme, hukuka aykırı ele geçirilen verilerin yok edilmesini ve silinmesini isteme, kanuna aykırı işlemeden kaynaklı zararınızın tazminini isteme veyahut işlenen kişisel verilerinizle ilgili bilgi talep etme gibi konuları veri sorumlusuna iletmeniz gerekir.  Söz konusu olayda bu yolu kullanmak isterseniz, veri sorumlusuna başvuru yapmak zorundasınız. Yaptığınız başvurunun Türkçe olarak yapılması da bir zorunluluktur.

KVKK md.11 kapsamında başvuru dilekçesi hazırlayıp veri sorumlusuna iletmelisiniz. Bu iletimi, Resmi Gazetede yayımlanan 30356 Sayılı Veri Sorumlusuna Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Tebliğinde başvurunun usulü, süresi ve kapsamı açıklanmıştır.

Gönderdiğiniz başvuru sonrasında veri sorumlusu, başvurunuzu ya kabul edecektir ya da gerekçesini açıklayarak reddetme hakkına sahiptir. Başvuru sonucunu ilgili kişiye yazılı veyahut elektronik ortamda bildirebilir. Veri sorumlusu 30 gün içinde başvurunuza cevap vermelidir. Şayet 30 gün içinde başvurunuza cevap verilmemiş, başvurunuz reddedilmiş veya verilen cevap yetersiz ise Kurula şikayet sürecini başlatabilirsiniz.

B-) KVKK KURULUNA ŞİKAYET

Veri sorumlusuna başvuru sonrasında; yetersiz cevap verilmiş veyahut başvurunuz reddedilmiş ise 30 gün, başvurunuza süresi içinde cevap verilmemesi halinde ise başvuru tarihinden itibaren 60 gün içinde Kurula şikayet sürecini başlatmanız gerekmektedir. Kurulun inceleme yapabilmesi için mutlaka yapılmış olan bir şikayete ihtiyaç yoktur. Kurulun kişisel verilerin ihlali iddiasını herhangi bir şekilde öğrenmesi durumunda da resen harekete geçerek görev alanına giren konularda gerekli incelemeyi yapması yetkisi bulunmaktadır.

Şikayet oluşturabilmeniz için KVKK internet sitesine girerek e-devlet kapısı ile giriş yapmanız gerekmektedir. Sonrasında ise bir dilekçe veyahut başvuru yazısı oluşturmanıza gerek kalmadan şikayet formunu eksiksiz doldurarak şikayetinizi oluşturabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için KVKK Şikayet Modülünü inceleyebilirsiniz.

Kanunda Kurulun, şikâyet üzerine yapacağı inceleme sonunda cevap vermesi öngörülmüştür ancak şikâyet tarihinden itibaren 60 gün içinde herhangi bir cevap verilmezse talebin reddedilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

NOT: Bu yazımız, bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. İzinsiz paylaşılması halinde, hukuki süreç başlatılacaktır.

Dike Hukuk ile iletişime geçmek için: https://wa.me/905337608453

VERGİ İHBARINDA İKRAMİYE NASIL KAZANILIR?

I-) VERGİ İHBARI NEDİR ?

Vergi ihbarı ikramiyesinin ne olduğuna geçmeden önce verginin ne olduğunu anlamak gerekir. Günümüzde gerek tüzel gerekse gerçek kişiler vergi mükellefi olabilmektedir. Anayasamızın 73. Maddesinde bu durum “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Cumhurbaşkanına verilebilir.” şeklinde açıklanmaktadır.

Ancak bazı durumlarda mükelleflerin vergilerini hukuka uygun şekilde ödemediği, vergi kaçırdığı veyahut usule aykırı işlemler yaptığı uygulamada karşımıza çıkan sorunlardandır.

Bu gibi durumların önüne geçilmesi için, 1905 sayılı “menkul ve gayrimenkul emval ile bunların intifa haklarının ve daimi vergilerin mektumlarını haber verenlere verilecek ikramiyelere dair kanun”1931 yılında yürürlüğe konularak önlem alınmıştır. İlgili kanundan anlaşılacağı üzere her bir vatandaşın usule uygun şekilde vergi ödemelerini yapma zorunluluğu ortaya konulmuş olup aksi bir durumda ise bunu ihbar eden kişilere ihbar (vergi) ikramiyesi ödenmesi amaçlanmıştır. Böylece ihbar eden kişilere,  ortaya çıkan vergi ve ceza üzerinden hesaplanarak ihbar ikramiyesi ödemesi yapılmaktadır.

Vergi kaçırmak aynı zamanda suç teşkil ediyor olup, tespit halinde faili aleyhine cezai süreç de yürütülür.

II-) İHBARDA GİZLİLİK ESAS MIDIR?

Vergi ihbarı yapıldığında kesinlikle yetkili merciiler bu incelemeyi gizlilik esaslarında yürütmek zorundadırlar. Vergi ihbarında bulunurken tüm bilgilerinize yer veriliyor olması bu bilgilerinizin ihbar edilene verileceği endişesi herkes tarafından yaşanmaktadır. Gizlilik konusunda, inceleme sonucunda ihbarın gerçek olup olmaması hususu önem kazanmaktadır.  Şayet vergi ihbarınız sabit çıkmazsa ihbar edilenin talebi üzerine yetkili merciiler muhbirin bilgilerini vermeye mecburdur. Asılsız vergi ihbarları, kişilerin veya işletmelerin itibarını zedelemesi, zaman ve kaynak israfına neden olması sebepleriyle hukuki ve cezai sorumluluk doğurabilmektedir. (Bu gibi durumlarda uzman avukatlardan yardım alınması sürecin hukuka uygun yönetilmesi açısından önem arz etmektedir.) Yapılan ihbar gerçek çıkar ve ikramiyeye hak kazanır iseniz hiçbir şekilde kimlik bilgileriniz paylaşılmaz, gizli tutulmak zorundadır.

III-) HANGİ TÜR VERGİ İHBARLARINDA İKRAMİYEYE HAK KAZANILABİLİR?

Hangi vergilerin ihbara konu olabileceğini 1905 sayılı Kanunun 6. maddesinde düzenlenmiştir:

  • Gelir Vergisi
  • Gelir Stopaj Vergisi
  • Kurum Stopaj Vergisi
  • Katma Değer Vergisi (KDV)
  • Özel Tüketim Vergisi
  • Damga Vergisi
  • Motorlu Taşıtlar Vergisi
  • Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi
  • Özel İletişim Vergisi
  • Şans Oyunları Vergisi
  • Tapu Harçları

Yukarıda sayılanlar dışında açıklamak gerekirse;  düşük KDV oranı uygulaması, IBAN/PTT çeki yolu ile ödeme talep edilmesi, fiş/fatura verilmemesi, başka işletmenin POS cihazının kullanılması, mükellefiyet kaydının olmaması, sahte/yanıltıcı belge düzenlenmesi veya kullanılması, personel ücretinin elden ödenmesi, kira gelirinin beyan edilmemesi, tapu harcının eksik ödenmesi, kaçak ürün satışının yapılması gibi konu başlıklarında vergi ihbarında bulunabilmektedir. Bir defaya mahsus olarak çıkartılan olağanüstü vergiler ve buna bağlı cezalar ise ikramiye uygulamasında dikkate alınmamaktadır.

IV-) İHBAR İKRAMİYESİ İÇİN VERGİ İHBARI NASIL YAPILIR?

İlk olarak ikramiyeye hak kazanabilmek için en önemli husus, ihbar yapılırken ihbar ikramiyesi isteğinizi belirtmiş olmanızdır. Eğer bu talebinizi belirtmezseniz ihbarınız gerçek çıksa dahi ikramiyeye hak kazanamazsınız. İkinci olarak ise ihbarınızı yaparken TC kimlik numaranız ile adres bilgilerinizi eksiksiz girmeniz gerekmektedir. Vergi ihbarında bulunmak için 3 yol vardır, bunlar :

  1. Yazılı şekilde bizzat ilgili kurumlara başvurmaktır. Herhangi bir Vergi Dairesi veyahut Mal Müdürlüğünden bu başvurular yapılarak ihbar edilen kişinin bağlı olduğu Vergi Dairesine gönderilebilir. İşlemleri ihbar edilenin Vergi Dairesi, başvuru dosyasının Vergi Dairesi Başkanlıklarına gönderir ve süreç Başkanlıklarca sonuçlandırılmaktadır. Yazılı verilen dilekçelerde en önemlisi elinizde bulunan ihbarı kanıtlar nitelikteki delilleri sunmanız ve somut bilgilerle ihbarı yapmanızdır.
  2. Sözlü şekilde 189 hattını arayarak başvurmaktır.
  3. E – devlet sistemi üzerinden Gelir İdaresi Başkanlığının Vergi Kayıp ve Kaçağına İlişkin İhbar Bildirimi formuyla ve de CİMER adresinden başvuru yapılabilmektedir.

Şunu belirtmekte fayda vardır ki; belirli bir konuya ilişkin olmayan veyahut genel nitelikli ifadeler içeren ihbarcıyla ilgili kimlik bilgileri taşımayan veya inandırıcı olmayan ihbarlar, incelemeye alınmaz.

V-) KİMLER İHBAR İKRAMİYESİ KAZANAMAZ?

1905 sayılı Kanunun 6’ncı maddesinin son fıkrası Vergi Usul Kanununun 5. maddesi dikkate alınarak değerlendirildiğinde:

  • Vergi incelemeleri ve muameleleri ile uğraşan memurlar,
  • Vergi kanunlarına göre oluşturulan komisyonlara katılanlar ( takdir ve uzlaşma komisyonu gibi),
  • Danıştay, bölge idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinde görevli olanlar,
  • Vergi işlerinde görev yapan bilirkişiler,
  • Serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler,

tarafından yapılan vergi ihbarı sonucu doğacak matrah farkı için ihbar ikramiyesi ödemesi yapılmamaktadır. İhbarcının, ihbarda bulunduğu kurumun ortağı, yöneticisi veya çalışanı olması ihbar ikramiyesi almasına engel teşkil etmemektedir.

VI-) İHBAR İKRAMİYESİ ÖDEMESİ NASIL HESAPLANIR?

1905 Sayılı Kanunda düzenlenen ikramiye miktarları tahakkuk edecek vergi ve misil cezaları toplamı üzerinden :

500 TL’ye kadar %15,

500 – 5.000 TL arasında %30,

5.000 – 15.000 TL arasında %20

15.000 TL – üstü için ise %10

şeklinde düzenlenmiştir. İkramiye ödemeleri, ihbarın doğrulanması ve ikramiyeye hak kazanıldığının tespiti (rapor düzenlenmesi) sonrasında 1/3’ü, geri kalan 2/3’lük kısım ise ihbar edilenden tahsil edildikten sonra ödenmektedir.

NOT: Bu yazımız, bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. İzinsiz paylaşılması halinde, hukuki süreç başlatılacaktır. 

Dike Hukuk ile iletişime geçmek için: https://wa.me/905337608453

ÖZEL İSTİHDAM BÜROSU ŞARTLARI

Özel İstihdam Bürosu açma şartlarını, ilgili mevzuatı ve konuyla ilgili önemli notları bu yazımızda okuyabilirsiniz.

I-) İLGİLİ MEVZUAT

  • 4857 sayılı İş Kanununun 7 nci ve 90 ıncı maddeleri,
  • 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanunun 17-20 nci maddeleri,
  • Özel İstihdam Büroları Yönetmeliği
  • Özel İstihdam Büroları Genelgesi
  • Türkiye İş Kurumu tarafından 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanunun 20 nci maddesine ve 4857 sayılı İş Kanununun 108 inci maddesine İstinaden Uygulanacak İdari Para Cezaları Hakkında TebliğSöz konusu düzenlemelere İŞKUR kurumsal web sitesinin anasayfasının kurumsal bilgi/mevzuat sekmesinden veya http://km.corpus.com.tr/?kid=288438 linkinden ulaşılabilir.

II-) ÖZEL İSTİHDAM BÜROSU BAŞVURU ŞARTLARI

Özel istihdam bürosu açmak için başvuru formu ile birlikte aşağıda sayılan belgeler İŞKUR il/hizmet müdürlüklerine ibraz edilir:

1) Yetkili kişilere ait T.C. kimlik numarası beyanı ve yabancı uyruklu kişiler için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı‘ndan alınan çalışma izin belgesinin örneği,

2) Yetkili kişilere ait en az lisans düzeyinde öğrenim belgesinin onaylı örneği, yurtdışı okullardan mezun olanlar için yeminli mütercimlerce Türkçe’ye tercüme edilmiş diploma örneği,

3) Yetkili kişilerin adına müflis veya konkordato ilan etmemiş olduğuna ilişkin ticaret mahkemeleri ile icra, iflas dairesinden/müdürlüğünden alınmış belge,

4) Yetkili kişilerin; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmamaları ve buna dair yazılı adli sicil beyanı,

5) Çalıştırılacak nitelikli personelin ilgili yönetmeliğin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde sayılan koşulları taşıdığını gösterir belge veya onaylı örneği,

6) Özel istihdam bürolarının, münhasıran iş ve işçi bulmaya aracılık faaliyetinin yapılması için tahsis edilmiş, iş arayanla görüşme yapılabilecek şartlara uygun fiziki bir mekâna ve/veya internet sayfasına sahip olunduğuna ilişkin belge,

7) İş arayanlara, işe yerleştirmelere ve açık işlere ilişkin kayıtların ve istatistikî bilgilerin elektronik ortamda derlenmesine, kayıt ve muhafazasına ve elektronik iletişime uygun teknik donanıma sahip olunduğuna dair beyan,

8) Tacir sıfatı kazanmış olanlar için kuruluş ve değişikliklere ilişkin ticaret sicili gazeteleri ile kayıtlı oldukları ticaret veya sanayi odalarından alınmış faaliyet belgesi, tacir sıfatı taşımayan diğer tüzel kişiler için ise kurmuş oldukları iktisadi işletmenin iş ve işçi bulmaya aracılık yapacağını içerir hükmün yer aldığı ticaret sicil veya esnaf sicil kaydı ya da tüzük,

9) Vergi numarası.

Başvuruların kabul edilebilmesi için;

• Kurum alacağının bulunmaması,
• Kurumca belirlenen masraf karşılığının ödenmiş olması,
• Başvuru tarihinde brüt asgari ücret tutarının yirmi katına denk gelen miktarda teminat verilmesi,
gerekir.

Kurumca yapılan değerlendirme sonucunda belgelerinde eksiklik bulunmayanlardan; kat’i ve süresiz banka teminat mektubu ya da nakit teminat ile masraf karşılığı alındıktan sonra izin verilme işlemi tamamlanır.

Özel istihdam bürosu izni almak isteyenler, İŞKUR il/hizmet müdürlüklerine başvurarak Özel İstihdam Büroları Genelgesi’nin 2.4 üncü maddesinde ayrıntılı bir şekilde ifade edilen gerekli bilgi ve belgeleri ibraz edeceklerdir.

İl/Hizmet müdürlüklerince belgeler üzerinde ve işyerinde yapılan incelemelerde başvuru koşullarına uyanlar, il müdürlüklerince değerlendirilerek, uygun bulunanlara izin verilecektir.

Kurumca yapılan değerlendirmeler 30 gün içinde sonuçlandırılacaktır.

A-) Özel İstihdam Bürosu Temsilci Şartları

  • Özel istihdam bürosu açmak isteyen tüzel kişiliğin kuruluş sözleşmesinin yer aldığı Ticaret Sicili Gazetesinde, kuruluş sözleşmesinde idareden sorumlu/şirket müdür olarak adı bildirilen kişi veya kişilerdir.
  • Başvuru esnasında gereken bu kişi/kişilere ait, T.C. kimlik numarası/çalışma izin belgesi, lisans (4 yıllık) diploması örneği, özgeçmiş ve müflis veya konkordato ilan etmemiş olduğuna dair ticaret mahkemelerinden veya ticaret sicili memurluklarından alınan belgelerin ibraz edilmesi gerekir.
  • Tüzel kişiliklerde, ticaret sicili gazetesinde, diğer tüzel kişiliklerde ise şirket sözleşmesi ya da yerine geçen sözleşmelerde adı geçen kişi veya kişilerin birden fazla olması halinde bu kişilerin her biri için ayrı ayrı bu şartları yerine getirmesi gerekir.
  • Özel istihdam bürosu faaliyetlerinde imza yetkisini Ticaret Sicil Gazetesinde ismi belirlenmiş olan temsil ve ilzama yetkili kişi kullanır.
  • Özel istihdam bürolarının, Kurumla yaptıkları yazışmalarda ve işe yerleştirme faaliyeti ile ilgili hazırladıkları her türlü belgede şirket kaşesinin bulunması zorunludur. Temsil ve ilzama yetkili kişi, şirket kaşesi altına atılan her türlü imzadan sorumludur.

B-) Çalıştırılması Zorunlu Nitelikli Personel

Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından onaylanan iş ve meslek danışmanı mesleki yeterlilik belgesine sahip olan ya da en az önlisans düzeyinde; bilgi yönetimi, büro yönetimi ve yönetici asistanlığı, halkla ilişkiler ve tanıtım, insan kaynakları yönetimi, işletme yönetimi bölümleri veya lisans düzeyinde; siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat, işletme veya yönetim bilimleri fakültelerinden mezun olmuş kişiyi ifade etmektedir.

III-) ÖNEMLİ NOTLAR

  • Geçici İş İlişikisi Yetkisi için ayrıca başvurulmalıdır
  • Özel istihdam bürosu başvuruları Türkiye İş Kurumu il müdürlüklerine/hizmet merkezlerine yapılacaktır.
  • Özel istihdam bürosu izni teminatı 2024 yılı için 400.050.-TL’dir.
  • Geçici iş ilişkisi yetkisi teminatı 2024 yılı için 4.000.500-TL’dir.
  • Başvuru masrafı 2024 yılı için 24.272,90-TL’dir. Süresi içerisinde izin yenileme masraf karşılığı ise 14.384,99- TL olarak belirlenmiştir.
  • Verilen izinler üç yıl geçerlidir.
  • Bürolar Genelgenin 6.2 nci maddesi gereğince işgücü piyasasının izlenmesi için gerekli olan istatistiki bilgileri Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarının 20’sine kadar üçer aylık dönemler itibarıyla göndermekle ve beş yıl süreyle saklanması gereken belgeleri muhafaza etmekle yükümlüdür.
  • Yurtdışı iş sözleşmeleri İŞKUR’a onaylatılmalıdır.
  • Elektronik ortamda iş arayan ve işvereni eşleştiren büroların, yurtdışı işe yerleştirmede iş sözleşmesinin Kuruma onaylatılması gerektiğinden, bu şekilde eşleşenlerin olması durumunda bunun merkez ve şubelerinin elektronik ortamında görülmesi sağlanmalıdır.
  • Elektronik ortamda çalışma yapan bürolara, elektronik ortamda yabancı uyruklu iş arayanlar da kayıt yaptırabileceklerinden, yabancı iş arayanların çalışma izinlerini almalarını takiben kayıt veya eşleştirme yaptırabilmeleri konusunda programlarında düzenleme yapmaları, bürolar tarafından işe yerleştirilen yabancı uyruklular olması halinde bu kişilerin bilgilerinin ilgili büro ve şubelerince elektronik ortamda görülebilmesine yönelik düzenleme yapmaları istenmektedir.
  • Gazete, afiş vb. ilanlarında İŞKUR’dan izin belgesi alındığı ifadesi, izin tarihi ve belge numarası yer almalıdır.
  • Şube açılması halinde tescil edilmesi gerekmektedir.
  • Her yıl şubat ayı sonuna kadar Kuruma verilen teminatın brüt asgari ücretin 20 katı tutarına denk gelecek şekilde güncellenmesi gerekmektedir.
  • İzinsiz faaliyetlere ilişkin 4904 sayılı Kanunun 20 nci maddesinde idari yaptırımlar düzenlenmektedir.
  • 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanununda yazılı araçlarla “sarı sayfa ilanları” şeklinde gerçekleştirilecek duyurular için Kurumdan izin belgesi alınmasına gerek bulunmamaktadır.
    İş arama motoru veya seri ilan şeklinde olup; başvur butonu, üyelik sistemi ya da herhangi bir kayıt işlemi olmaksızın bireylerin açık işlerle ilgili iletişim bilgilerine serbestçe erişimine olanak veren internet sitelerinin Kurumdan izin belgesi almasına gerek bulunmamaktadır.

NOT: Bu yazımız, bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. İzinsiz paylaşılması halinde, hukuki süreç başlatılacaktır.

Dike Hukuk ile iletişime geçmek için: https://wa.me/905337608453

İDARİ YARGIDA DAVA AÇMA SÜRELERİ

İdari yargıda açılan davaların esasına  girilerek davanın sonuçlanabilmesi için Mahkeme ilk olarak usulü birtakım şartların varlığını arayacaktır. Bu usulü şartların en önemlisi şüphesiz davanın süresinde açılıp açılmadığı hususudur. İdari davaların kanunda öngörülen belirli süreler içerisinde açılması gerekmektedir.

I-) KANUNDA ÖNGÖRÜLEN BELİRLİ SÜRELER NELERDİR?

Bu sorumuzun cevabı için 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. Maddesine bakmamız gerekmektedir. 7. Maddeye göre özel kanunlardaki haller saklı kalmak üzere dava açma süresi Danıştay ve İdare Mahkemelerinde 60 gün, Vergi Mahkemelerinde ise 30 gündür.

Dava açma süresi:

“Madde 7 – 1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.

2. Bu süreler;

a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı,

b) Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği;

Tarihi izleyen günden başlar.

3. Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün sonra işlemeye başlar.

4. İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz.”

 

Kanunun bahsettiği bu süreler tebliğ tarihi ile beraber başlar. Tatil günleri sürelere dahildir. Şu kadarki, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar. ( İYUK 8. Madde)

 

NOT: Bu yazımız, bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. İzinsiz paylaşılması halinde, hukuki süreç başlatılacaktır.

Dike Hukuk ile iletişime geçmek için: https://wa.me/905337608453


P

TRAFİK CEZASI NASIL ÖDENİR ?

Trafik kazalarını önlemek, trafik düzenini hızlı ve güvenli bir şekilde sağlamak için Karayolları Trafik Kanununa göre trafikte uyulması gereken bazı kurallar bulunmaktadır. Bu kurallara uyulmadığında trafik kazaları gibi ciddi sorunlar ile karşılaşılabilmektedir. Ayrıca bu trafik kuralları ihlal edildiğinde çeşitli yaptırımlar yani trafik cezaları uygulanmaktadır. Birçok insan trafik cezası nereye ödenir sorusunun cevabını merak etmektedir.

I-) NASIL ÖDENİR ?

Tarafınıza kesilmiş trafik cezasını ödemek için birçok yöntem vardır. Bu yöntemleri sizler için aşağıda sıraladık:

A-) MOBİL BANKACILIK İLE ÖDEME

Vatandaşlar kesilen Trafik cezalarını mobil bankacılık sistemi üzerinden kolaylıkla ödeyebilmektedirler. İzlemeniz gereken adımlar şu şekildedir : öncelikle bankanızın mobil uygulamasına girin,  ardından “ÖDEMELER” sekmesine giderek “TRAFİK CEZASI/HARÇLAR” kısmına girmeniz gerekmektedir. Bu adımları izledikten sonra T.C. kimlik numaranız ile adınıza kesilmiş trafik cezalarını görebilir ve  ödemelerini yapabilirsiniz.

B-) GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞININ İNTERNET SİTESİ ARACILIĞI İLE ÖDEME

Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesini açtıktan sonra e-devlet aracılığı ile giriş yapabilirsiniz. Giriş yaptıktan sonra cezalar bölümünden adınıza kesilmiş trafik cezasını görüntüleyeceksiniz. “ÖDE” sekmesine tıkladıktan sonra kredi kartı bilgilerinizi girmeniz gerekmektedir. Bu adımları takip ettikten sonra ödemenizi başarı ile yapabilirsiniz.

C-) E-DEVLET ÜZERİNDEN ÖDEME

E-devlet üzerinden de trafik cezalarını ödemeniz mümkündür. İlk yapmanız gereken “Araç Plakasına Yazılan Ceza Sorgulama” sekmesine tıklamaktır. Ardından “ÖDE” butonuna tıklayıp diğer adımları takip ederek trafik cezasını kredi kartınız ile ödemeniz mümkündür.

D-) FİZİKEN VERGİ DAİRESİNE GİDEREK ÖDEMEK

Trafik  para cezasını vergi dairesine fiziken giderek ödemek de mümkündür. Vergi Dairesine gittikten sonra T.C. kimlik numaranız ve araç plaka bilgisi ile ödeme yapabilirsiniz. Ayrıca anlaşmalı olan bankalar ve PTT kanalıyla da ödeme yapabilirsiniz.

Burada şunu belirtmekte fayda vardır.  Ödeme işlemlerini ceza yazıldıktan sonraki 15 gün içinde yapmanız durumunda %25’lik indirimden faydalanabilirsiniz. Aksi takdirde, 30 günü geçmiş ceza borçlarında her ay için %5 faiz uygulaması olduğunu bilmeniz gerekiyor. Hangi yöntemi kullanarak trafik cezasını ödediğinizin bir önemi bulunmamaktadır, önemli olan 15 günlük yasal süre içerisinde ödemenin yapılmış olmasıdır.

NOT: Bu yazımız, bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. İzinsiz paylaşılması halinde, hukuki süreç başlatılacaktır.

Dike Hukuk ile iletişime geçmek için: https://wa.me/905337608453