İSİM DEĞİŞTİRME DAVASI

,
İsim değiştirme davası görseli

İSİM DEĞİŞTİRME DAVASI

İsim değiştirme davası ile var olan bir ismin tümüyle veyahut kısmi olarak değiştirilmesi ele alınmaktadır. Ancak isim düzeltme davası ile karıştırılmamalıdır. İsim değiştirme davası ile isim düzeltme davası arasında birçok farklılık mevcuttur. İsim düzeltme davası ile imla veyahut yazım yanlışı gibi durumlar var olan isim değiştirilmeden üzerinde düzeltme yapılmaktadır. İsim değiştirme davası ile ismin tamamının değiştirilmesi, birleşik yazılan iki ismin ayrılması veyahut birleştirilmesi gibi durumlar söz konusu olmaktadır. İki dava türü arasındaki en büyük fark ise isim değiştirme davasında tanık önemli iken isim düzeltme davalarında tanık aranmadan da sonuca bağlanabilmektedir.

I-) İSİM DEĞİŞTİRMEK İÇİN BAŞVURULABİLECEK YOLLAR 

  1. Nüfus Müdürlüğüne Bizzat Başvurarak İsim Değiştirme 

    Nüfus Müdürlüğüne başvuru yaparak isim değiştirme durumu ancak nüfus bilgilerinde yazım yanlışı yapılan veyahut sehven yazılan isimler için geçerli olmaktadır. Örneğin, harf eksikliği ya da fazlalığı bulunması, imla hatalarının olması gibi durumlarda dava açılmasına gerek olmaksızın Nüfus Müdürlüğü üzerinden isim değişikliğine karar verilebilmektedir.

  2. Dava Yolu ile İsim Değiştirme

    Dava yoluna başvuru ile isim değişikliği durumunda ise kişi adını olduğundan farklı bir ad seçimi ile değiştirebilir. Bunun yanı sıra iki isme sahipse birinin çıkartılmasını veyahut iki ismin birleştirilmesini talep edebilmektedir.

  3. Dava Tarafı ve Yetkili Mahkeme

           İsmini değiştirmek isteyen kişi bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesine başvuru yapmalıdır. Davalı taraf olarak ise ikametinizin bulunduğu Nüfus                   Müdürlüğü eklenmelidir.

II-) İSİM DEĞİŞTİRME DAVASINDA ŞARTLAR 

İsim değiştirmek isteyen kişi bizzat başvuru yapmak zorundadır. Ancak bir avukata özel yetkili vekaletname verilmesi ile bu davayı açabilmektedir. 18 yaşından küçük çocuklarda ise bu durum velayet hakkına sahip olan kişilerce gerçekleştirilebilmektedir. Yine ek olarak özel yetkili avukat ile ilgili süreç yönetilebilmektedir.

İsim değişikliği davalarının temel dayanağı Türk Medeni Kanunu m.26’dır. Maddeye göre:

Ad, ancak haklı sebeplerin varlığı halinde hakim kararıyla değiştirilebilir.

Verilecek karar, ilgili nüfus kütüğüne tescil edilmek üzere nüfus müdürlüğüne gönderilir.

Kanun, haklı sebebi somut olarak tanımlamamakta; böylece hakime geniş takdir yetkisi bırakmaktadır. Bu durum, toplumsal değişimin ad üzerindeki etkilerini dikkate alma imkanı sağlamakta; kültürel, psikolojik veya sosyal sebeplere dayalı taleplerin değerlendirilmesine olanak tanımaktadır. İsim değişikliği yapılabilmesi için haklı sebepler sayılabilecek durumlar :

  • Kişinin adı komik, gülünç veyahut hakaret içerikli ise,
  • İsmin tanınan ve bilinen kötü bir şöhrete (suçlu, ünlü) sahip olması durumunda,
  • Adın kişinin geçmişine ait bir travmayı, üzüntüyü, kaybını hatırlatıyor olması,
  • İsmin telaffuzunun zor olması,
  • Kişinin dinini veyahut vatandaşlığını değiştirmesi sebebiyle,
  • İsmin toplumsal ahlaka, kişinin dinine veyahut vatandaşlığına ters düşmesi durumunda,
  • Kişinin çevresinde farklı bir isimle tanınıyor olması.

Yukarıda sayılan sebeplerin varlığı halinde davacı başvuru dilekçesinde haklı neden veya nedenlerini detaylı ve açık şekilde izah etmelidir. İsim değiştirme davaları genellikle 1 ya da 2 celsede sonlanan görece basit davalardandır.

Başvurucunun dilekçesindeki haklı sebeplerin haklılığı hakim tarafından takdir edilecektir. Genelde ön inceleme duruşmasında isim değiştirme davaları sonlanabilmektedir. Hakim, kişinin dilekçesinde sunduğu hatta tanıkla da ispatlayabildiği haklı sebeplerin haklılıklarını tayin edebilecek bir takdir yetkisine sahiptir. Hakimin takdir yetkisi Türk Medeni Kanunu madde 4’e dayanmaktadır.

III-) İSİM DEĞİŞTİRME DAVASI SONUCUNDA YAPILAN İŞLEMLER

Mahkeme, isim değişikliğini kabul ettiği takdirde, bu karar Nüfus Müdürlüğü’ne bildirilir. Değişiklik, resmi gazetede ilan edilir. Bu ilan sonrası, değişiklikten zarar gören kişiler 1 yıl içinde dava açma hakkına sahiptir. Ancak dava açabilmek için, zararın ispatlanabilir nitelikte olması gerekir.

İsim değişikliği sürecinde ortaya çıkan hukuki işlemlerin doğru şekilde takip edilmesi büyük önem taşır. Süreç boyunca uzman bir avukat desteği almak, hatalı veya ihmali işlemler nedeniyle hak, menfaat, maddi kayıp veya zaman kaybı yaşamamak adına en güvenli yaklaşımdır.

İlk derece mahkemesi tarafından verilen karar için istinaf yoluna başvurulmamışsa, karar nihai karar olarak kabul edilir. Ancak, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulursa, nihai karar istinaf mahkemesince verilir. Nihai karar daha sonra Basın İlan Kurumu’na gönderilir ve gazetede ilan edilir. Gazetede ilandan sonra karar Nüfus Müdürlüğü’ne iletilir.

İsim değişikliği tamamlandıktan sonra yapılacak işlemler, kişinin resmi belgelerinin ve kayıtlarının güncellenmesini kapsar. Bunlar arasında kimlik kartı, ehliyet, pasaport gibi belgeler yer alır. Ayrıca adli sicil kaydı ve varsa askerlik kayıtları da güncellenir. İsim değişikliğinin etkisi, eş ve çocukların nüfus kayıtlarına da yansıtılır, bu kayıtlar mahkeme kararıyla yetkili makamlarca değiştirilir.

Tıpkı yabancı ülkeden alınan boşanma kararların Türkiye’de tanınması ve tenfizi durumunda olduğu gibi isim değişikliği sonrasında da tanıma ve tenfizi yapılmaktadır.

IV-) İSİM DEĞİŞTİRME DAVASINDA RET NEDENLERİ

A-) Haklı Sebep Bulunmaması : Mahkeme, başvuru sahibinin sunduğu gerekçeleri haklı sebep olarak değerlendirmezse davayı reddedebilir.

B-) Usule Aykırılık : Dilekçenin eksik veya hatalı hazırlanması, gerekli belgelerin sunulmaması, usule uygun olmayan başvurular ret sebebidir.

C-) Delil Yetersizliği: Haklı sebeplerin desteklenmediği veya delillerle kanıtlanmadığı durumlarda, hakim isim değişikliğine onay vermeyebilir.

D-) Yanlış Mahkemeye Başvuru: İkametgahın bulunduğu yer mahkemesi yerine başka mahkemeye yapılan başvurular, davanın usulen reddine yol açabilir.

E-) Toplumsal veya Hukuki Düzenle İle Çelişme: İsim değişikliğinin kamu düzenine, başkalarının haklarına veya sosyal normlara aykırı olması halinde de ret kararı verilebilir.

 

NOT: Bu yazımız, bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. İzinsiz paylaşılması halinde, hukuki süreç başlatılacaktır.

Dike Hukuk ile iletişime geçmek için: https://wa.me/905337608453

 

 

 

 

 

 

0 yorum var

Cevap Yaz

Tartışmaya katılmak mı istiyorsun?
Katkıda bulunmaktan çekinmeyin!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir